YÖK Başkanı Özvar, hızla değişen bir dünyada yeni gelişmelere süratle uyum sağlamanın ve yaratıcı bir yaklaşıma sahip olmanın gerekliliğine işaret ederek bu durumun yükseköğretim alanı için de geçerli olduğunu vurguladı. Yükseköğretimde, özellikle yapay zekânın dijital teknolojinin hızlı evrimi sayesinde önemli ilerlemelere tanıklık ettiğini söyleyen Özvar, şöyle konuştu:
İŞ BİRLİĞİNE AÇIĞIZ
“Bu yolculuğa yeni başladığımızı söyleyebiliriz. Etkilerinin yakında çok daha derin olacağını düşünüyorum. Türkiye’de, Kovid-19 salgını ve 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerin inovasyonun ve kriz zamanlarında dijital hizmet ve teknolojinin uygun şekilde kullanılmasının önemini gösterdi. Türk üniversiteleri ve yükseköğretim sistemi, mevcut programlarının kalitesini artırmak için yoğun çaba sarf ediyor. Üniversitelerimiz, Avrupa Yükseköğretim Alanı’ndaki ülkeler ve yükseköğretim kurumlarıyla kalite güvencesi ve akreditasyon süreçlerinde iş birliğine açık. Türkiye’de akademik personel ve öğrenci hareketliliğine büyük önem veriyoruz. Uluslararası ortaklıklar, öğrencilerin bu alandaki eğitim deneyimlerinin iyileştirilmesi için çok önemli. Kurumlar, ortak programlar, araştırma projeleri ve öğrenci değişimleri yoluyla çeşitli ulusların birleşik bilgi ve kaynaklarından yararlanarak eğitimin niteliğini artırabilir. Geçmişte olduğu ve gelecekte de Türk Yükseköğretim Sistemi, EHEA’ya üye ülkelerden gelecek öğretim üyeleri ve akademik personelle tecrübelerini paylaşmaya olumlu yaklaşıyor.
DİJİTALLEŞMEK İÇİN YENİ PROJELER
Türkiye 80 milyonun üzerinde nüfusa, 200’ün üzerinde üniversiteye ve 7 milyondan fazla öğrenciye sahip. Bu büyük mevcudiyet çok daha fazla veri üretmesi gerekliydi. Verilerden bazılarının eksik olduğunu fark ettik ve hemen bir proje geliştirdik. Tüm üniversiteleri ve üniversite rektörlerini bu problem üzerine çalışmak için topladık. Yükseköğretimin dijitalleşmesi doğrultusunda gerçekten güçlü bir yapı inşa ettik ve bu dijitalleşmeyi sağladık. Tüm rektörlere üniversitelerini bu yapı ışığında idare etmelerine yönelik tavsiyede bulunuyoruz.
AKADEMİSYENLERİ YURT DILINA GİTMELERİ İÇİN TEŞVİK EDİYORUZ
Uluslararasılaşmanın gerçek seviyesini anladıktan sonra Türk üniversitelerinin uluslararası faaliyetlerine yönelik yeni bazı projeler geliştirdik. Üniversite rektörlerini uluslararası üniversitelerin rektörleriyle görüşmek üzere yurt dışına gitmeye teşvik ettik. Rektörlerimiz yalnızca Avrupa üniversitelerinin rektörleri ile değil Amerika Birleşik Devletleri ve Türki devletlerin rektörleriyle de görüştüler. Rektörlerimiz uluslararası mevkidaşlarıyla iş birliği yapmak konusunda çok istekliydiler.
Üniversitelerimiz gerçekten uluslararası iş birliğine çok açıklar. Daha sonra yalnızca öğrenciler için değil akademisyenler için de yurt dışına gitmeleri konusunda teşviklerde bulunduk. Bu teşviklerin özellikle yabancı dil bilen akademisyenlerimiz için çok verimli olduğunu fark ettik. Teşviklerimiz yalnızca Türk akademisyenlere değil uluslararası akademisyenlere de yönelik oldu. Biz uluslararası akademisyenlerin Türkiye’deki üniversitelere çalışmak üzere gelmesi için dikkatleri üzerimize çekmek istiyoruz. Teşviklerimizle halihazırda 3 binin üzerinde uluslararası akademisyen Türkiye’deki üniversitelerde çalışıyor.”
EKONOMİK KALKINMANIN DESTEKÇİSİ
Özvar, EHEA Bakanlar Konferansı çerçevesinde düzenlenen Yuvarlak Masa toplantısına da katılarak “Üniversitelerin, inovasyon merkezleri ve girişimcilik programları aracılığıyla ekonomik kalkınmanın desteklenmesinde ve toplumsal sorunların ele alınmasında çok önemli bir rol oynadıklarının farkındayız. YÖK, yükseköğretim sistemimizi sürekli gelişen dijital devrime uygun hale getirmek için büyük çaba sarf ediyor” dedi.
