Karar yazarı Mehmet Ocaktan, Can Atalay‘ın milletvekilliğinin düşürülmesinde TBMM’nin Yargıtay’a itibar ettiğini söyleyerek, “Bir bakıma kendi ayağına kurşun sıkmıştır.” dedi. Kur’an’da geçen “adalet” önerisinin görmezden gelindiğini söyleyen Ocaktan, ” Galiba Türkiye dahil bütün Müslüman toplumlar Kur’an’ın ‘adalet’ önerisinin uygulanmak üzere değil, kitleleri efsunlamak üzere geldiğine inanıyorlar. . Muhtemelen AK Parti iktidarı da aynı zihniyet kodlarıyla hareket ediyor . AK Parti iktidarı ne Kur’an’ın adalet önerisine itibar ediyor ne de modern demokrasilerin temelini oluşturan ‘hukuk devleti’ne inanıyor.” dedi.
Bu durumun sorumlularının AKP ve MHP olduğunu kaydeden Ocaktan, “Hukuk devletini kaybettik başımız sağ olsun” başlıklı köşe yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Son Can Atalay olayı hem Türk siyaseti hem de tek tek bireyler olarak hepimiz açısından kelimenin tam anlamıyla bir ‘erdemlilik sınavı’ niteliği taşıyor. Zira sürekli ahlak ve adalet edebiyatı yapan bizim ‘yerli-milli’ siyasetçilerimiz iktidar ve devlet gücünü ele geçirdiklerinde, ahlaki duyarlılıklarından ve adalet duygusundan nasıl kolayca vazgeçebileceklerini göstermiş oldular.
Galiba sadece iktidar elitleri değil, neredeyse bütün dindar-muhafazakar kesimler daha çok ‘adalet masalları’nı seviyorlar. Mustafa Öztürk Hoca’nın Pasajlar dergisine verdiği mülakattaki şu sözleri tam da bu duruma işaret ediyor: “İslamcılıkta adalet denince, Hz. Ömer ve ‘Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa koyunu, gelir de adli ilahi sorar Ömer’den’ gibi retorikler gırla gider ama iş icraata gelindiğinde, adalet ancak ‘hak getire’ denebilecek bir şey oluverir. Burada söylediğim şeyin en müşahhas delili ise kaç seneden beri yaşayıp gördüklerimizdir.”
Galiba Türkiye dahil bütün Müslüman toplumlar Kur’an’ın ‘adalet’ önerisinin uygulanmak üzere değil, kitleleri efsunlamak üzere geldiğine inanıyorlar. Muhtemelen AK Parti iktidarı da aynı zihniyet kodlarıyla hareket ediyor olmalı ki evrensel hukuk normları gereği herkesin adaletle yargılanma hakkına sahip olduğu gerçeğini de “Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder” (Nisa/58) önerisini de görmezden gelmeyi tercih ediyor.
Bu yüzden de dindar-muhafazakar özelliklere sahip AK Parti iktidarı ne Kur’an’ın adalet önerisine itibar ediyor ne de modern demokrasilerin temelini oluşturan ‘hukuk devleti’ne inanıyor. Hazin bir durum ama parlamentoda Yargıtay vesayetine boyun eğen AK Parti-MHP ortaklığı Can Atalay’ın vekilliğini düşürerek adaletin tabutuna son çiviyi de çakmış oldu.”